6 Mayıs 2011 Cuma

Aşkın Felaket Hali

Ben seni sevmesine severim,
Lakin,
Memleketin altyapısı
Buna müsait değil.
Düşünsene seni sevdiğimi?
Bu küçük şehir nasıl dayanır bu aşka?
Dayanamaz:
Yollar çöker,
Kaldırımlar göçer,
Aşkımdaki yüksek akım sebebiyle
" Şehrimize uzun süre elektrik verilmeyecektir."
Açıklaması gelir 
Belediye yetkililerinden.
Şehir karanlık,
Ati karanlık,
Aşkımız zifiri karanlık.
Şehir, ati, aşkımız...
Şehir ve ati neyse de
Karanlık aşk hiç olacak gibi değil.

Buna rağmen sevdim seni diyelim:
Bu kez de kanalizasyon sistemi infilak eder.
Sonra...
Sonra şehir susuz,
Ben umutsuz.
Susuz...
Umutsuz...
Susuzluk neyse de,
Umutsuz da yaşanmaz ki.

Herşeyi, herkesi karşıma alıp
Yine de sevdim diyelim:
Mahalleliler buna müsaade etmez.
Dayanabilir misin mahalle baskısına?
Ben dayanırım ama sen...
Konu komşu görse ne der 
Bilmiyorum ama
Ben gördüm aşık oldum
Der geçerim.
Sen de savunabilir misin?
Cevap verebilir misin?
Zor.
Dedim ya:
Bizim aşkımıza
Bu memleketin 
Altyapısı müsait değil.

İbrahim İlya

10 Mart 2011 Perşembe

Bloguma Dokunanın...


Yasak

Yasak bana gözlerini anlamak 
ellerin 
bana yasak 


ah olaydım 
gözünde yaş 
fikrinde telaş 
düşünce suçun 
beraatın olaydım 


fakat yasak 
yasak bana gözlerini anlamak 
ellerin bana yasak 


ah olaydım 
yüzünde sürgün 
yatağında mülteci 
vatanın 
anayurdun olaydım 


fakat yasak 
yasak bana gözlerini anlamak 
ellerin,uyruğum 
bana yasak...


Millet bayram değil seyran değil eniştem bana şiir yazdı demeden ben neden bu şiiri paylaştığımı söyleyeyim:
Birine aşık olduğumdan falan değil Bloglar engellendiğinden. O kadar garip bir memlekette yaşıyoruz ki neredeyse nefes almak, yürümek v.s. alışkanlıklar bile yasaklanacak. Adamın birisi çıkıp yayın(lamayı)cı kuruluşun videolarını blogunda paylaşıyor diye bütün bloglara yasak geliyor. Burada suç blogunda paylaşan arkadaşta değil aksine yayın(lamayı)cı kuruluşta. Koskoca memlekette futbol maçlarının özetini sadece 1 kanala verirsen millet mecburen bir yerden izleyecek. Tabi ki internette nerede bulursa oradan izleyecek. Şimdi asıl soru şu: Daha önce siyasi liderin Milletin vekilini yatağa atmasını yayınlayan Yotube şimdi de maçlardan görüntüler paylaşıyor diye -bilmem kaçıncı defa- yasaklanmasın? Yasaklanmayı geçtim kapatılırsa bile şaşırmam. Düşünsenize ülkemizde parti kapatma mekanizması olan Anayasa Mahkemesi Youtube'u kapatma kararı alıyormuş! Demedi demeyin bu sadece Türkiye'de olabilecek bir olaydır.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Vatana Millete Hayırlı Olsun

Başlıktaki temenni hem benim blogum için hem de büyük şair Nâzım Hikmet için. Sanmayın ki mezarı geldi. Sadece bilinmeyen iki şiiri daha ortaya çıktı. Bu dışarıdan bakınca alelade bir olay gibi gelebilir ama sanat açısından bakıldığında çok mühim bir olaydır. Bu ölmüş birinin yeniden dirilmesi ile eşdeğerdir. Neden mi? Çünkü bir sanatçı eserleriyle yaşar. Ölümünden yıllar sonra Nâzım gibi büyük bir şairin yeni şiirleri ortaya çıkıyor. bu da bir nevi diriliştir. İşte
 o iki şiir:

1. Şiir
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden 
Gölgem gibi demiyorum 
Çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da 
Ellerim ayaklarım gibi de değil 
Uykudayken yitirirsin elini ayağını 
Ben hasreti uykuda da yitirmiyordum 
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden 
Açlıktı, susuzluktu demiyorum 
Sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil 
Giderilmesi imkânsız bir şey 
Ne sevinç ne keder 
Şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz 
İçimdeydi dışımdaydı 
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden 
Zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan 
Hasretten gayrı 
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden 

2. Şiir
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede 
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak 
Yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın 
Bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil 
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak 
Ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan 
Yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse 
Bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız 
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak 
Ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum 
Ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor 
Yürüyüşünü 
Bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine 
O yanıma varmadan